Ay ensemizdeydi. Yarısını fare kemirmişti sanki... Kalan yarısının yaydığı gümüşü parlaklık denizle oynaşıyordu. Yıldızlar, ha düştü ha düşecek kandiller misali gökyüzünden sarkıyordu. Uzaklardan, ta Arguvan'dan bir Abdalın türküsünü getiriyordu serin yel bulunduğumuz koya.