Burcu Aktaş'ın "hastane sonrası" Selim İleri'yle yaptığı mülakattan meydana getirdiği, ikisinin imzasıyla çıkan ve "Düşüşten Sonra" adını verdiği kitap dokunaklı, yaralayıcı bir kitaptır. Gece uyumadan önce aldım elime, sonra uyuyamadım, binlerce iğne battı her yerime, uykum kaçtı. Ölüme yaklaşmış bir yazarın yazı serüvenine, hayatına, kırgınlıklarına, kırdıklarına, yazının sağaltıcı gücüne, memleket aydınına, ölüme, yazar şair arkadaşlarının son anlarına, yalnızlığa dair iç dökmesi öyle sahici, öyle içten ki, her anı, her dokunuş bir çekiç olup iniyor sizin de kalbinize.
İnme inmiştir yazara, o inme sonrası anlattıkları sizin de beyninize iniyor, kalakalıyorsunuz.
O kadar kırılgan, o kadar narin bir yazardır ki Selim İleri incitirim diye yanından geçmeye korkuyor insan. Meğer kimleri kimleri kırmış? Ne çok yazar arkadaşının kalbini parçalamış, ne çok insanı küstürmüş kendisine… Ama kitabı okurken beni şaşırtan bunlar olmadı, asıl şaşırtıcı olan bütün yaptıklarından dolayı duyduğu o samimi pişmanlık oldu. İncittiklerini bir bir sayması, her şeyi olduğu gibi itiraf etmesi, yaptığı şeylerin ne kadar kötü şeyler olduğunu idrak etmiş olması ve bunları dillendirmesi… Kalbe dokunan büyük bir açık yüreklilikle hem de…