Siz bakmayın büyük Dostoyevski'nin, "Kederli hallerimiz gözümüze batar da saadetimizi kolay kolay fark edemeyiz" benzeri bir kelam etmiş olmasına; adamakıllı mutluydum ve bunun farkındaydım. Nasıl mutlu olmayayım ki? Şehre yağan tekmil karı güneş birkaç günden beri toplamıştı. Hava sıcaktı. Sağda solda, bir ağaç gövdesinin arkasına, güzel bir sokağın denize giden uzantısına saklanmış yalancı bir bahar sanki aniden yoluma çıkıp göz kırpacakmış gibi geliyordu bana.