Hakkari'deki Lale Sineması'nda tanıdım onu. Çocuktum. Her ne kadar sinemada seyrettiğim ilk film onun değil, Yılmaz Güney'in "İnce Cumali"siyse de, Cüneyt Arkın'ı gördükten sonra Yılmaz Güney'in pabucunu dama attım ama bunu hiçbir arkadaşıma söylemedim. Lale Sineması'nın girişinde film saatini beklerken, "Teksas-Tommiks" kitaplarına belli bir mesafeden 25 kuruş atıp, attığımız para kitabın üzerinde dursa kitabı aldığımız, durmazsa 25 kuruşu kaptırdığımız "atış oyunu" sırasındaki kavgalarımızın tek sebebi kaybettiğimiz para değil, Yılmaz Güney-Cüneyt Arkın taraftarlığıydı. *