Gecenin geç bir saatinde, salondan kalkıp yatak odasına giderken karım içerden seslendi, "Hasan Saltık ölmüş ya!" dedi. "Hadi be!" lafı çıktı ağzımdan ve yatağa giden yol uzadı, uzadı, uzadı, yüz yıl oldu. O gece gördüğüm hiçbir rüya kalmamış aklımda. Uyudum mu, bir ömrün içinden yuvarlandım mı, avucumda bir tutam tuz hatıra mı çağırdım, elimde değnek hatıra mı kovaladım bilmiyorum; sabah çok erken bir saatte kendimi sokağa attım.