Stockholm Merkez İstasyonu'nda bizi kuzeye, ülkenin ortasına doğru bir yere götürecek olan trenin kalkmasından yirmi dakika önce vardık perona. Saniye şaşmaz buralarda trenler; bunu biliyoruz. "Hadi biraz sandviç (smörgas) alalım" dedi karım; kızla birlikte "smörgas" almaya gittiler, benle oğlan peronda bir banka oturduk. Buradan ülkenin tepesine uzanan tren hattı, vaktiyle Avrupa'yı Rusya'ya bağlayan en önemli sınır kapısı olan Tornio'da son bulurdu. Yüzyılın başında trenle bu şehre gelmişseniz ve niyetiniz Rusya'ya geçmekse eğer; mevsim yazsa ya nehir üzerinde mekik dokuyan teknelere, mevsim kışsa eğer atlara ya da kızaklara binmek zorundaydınız.