Dünya devrim tarihi içinde belki de en absürt, en tuhaf devrim, sanırım bizdeki "Şapka Devrimi"dir. Devrim, bir şeyi devirip yerine yeni bir şey koymaktır. Şapka Devrimi sırasında devrilen şey neydi tam bilmiyorum ama yerine konan şapkadan yaklaşık kırk yıldan beri eser yoktur. Devrim sırasında yürürlüğe giren "ilerici şapka" zamanla eskidi, bir ara Süleyman Demirel'in kafasından inip eline geçti, rahmetli de ölünce, uzak dağ köylerinde güneşe karşı siperlik olsun diye birkaç köylünün kafasında kaldı, o kadar. Belki de o köylüler, İkinci Dünya Savaşı'nda bir adada mahsur kalmış, savaşın bittiğine inanmayan Japon askerleri gibi, kanun çıkar çıkmaz şapkasız başı koparan İstiklal Mahkemeleri Başkanı Kel Ali'nin (Çetinkaya) hala yaşadığını sanıp, onun korkusundan taşıyorlardı kafalarında kim bilir.