Sıcak, aysız bir gecede ufuktan yükselen, uykusu kaçmış bir zencinin üflediği saksafonun içe işleyen çığlığına benzer; okuduğunda dimağında bir zencefil acılığını bırakan "sonra o güller" şiirinde Attila İlhan, "çaresizliği boş bir silah gibi taşıyan", 'kürt' mustafa divan-ı harbi'nde sanık/'kemalist' fedailerin yaşattığı/-körüklü çizme avcı ceketi kayzer bıyık-/teşkilât-ı mahsusa" "artığı" eski zaman eşkiyalarından bahseder. Bilenler; şiir ilerledikçe şairin sözü Yakup Cemil'e de getireceğini bilir.