Ölüm, en kötünün de kötülüklerini ilk anda unutturan tek şeydir.
Ne kadar nefret edersek edelim, birisi asıldığı hayat halatını bırakıp kendini sel gibi üzerine gelmekte olan sonsuzluğun büyülü boşluğuna bıraktığında o kişi bizim için “zararsız” birisidir artık, kolay kolay arkasından konuşmayız, en azından ceset henüz soğumamışken yapmayız bunu; zira ölünün arkasından konuşmak günahtır!
Bazı cenaze merasimlerinde, birkaç istisna yaşanmadı değil.
Pür kötülüğü kendine iş edinmiş, yaşarken her şeyleri kendilerine teslim edilmiş sağcı solcu demeden bütün siyasi tutsaklara “sıradan kötülüğün” en korkunç anlarını yaşatmış olan 12 Eylül dönmenin Mamak Askeri Cezaevi Müdürü Albay Raci Tetik’in cenazesi kaldırılırken bir grup ülkücü, “mekanı cehennem, ateşi bol olsun olsun” diye slogan atıp arkasından dua yerine beddua ettiler mesela.
Galiba böyle bir şey ilk defa yaşanıyordu. Nasıl bir kötülük yaşattıysa artık!
....