Bazen bir yolculukta, bazen bir şehre girdiğinizde, bazen bir kanyona giden yolda, bazen bir nehir kenarında, bazen de bir dağ yamacında çıkar karşımıza. Şimdilerde hemen her şehrin bir "seyir tepesi" vardır. Benim doğduğum şehir Hakkari'de; görenler bilir, her tepenin doruğu, her dağın yamacı, her kalenin başı kendiliğinden doğal bir "seyir tepesi"dir. Ama adı konmuş, resmi makamlarca tescillenmiş bir "seyir terası" veya "tepesi" yakın bir zamana kadar yoktu. Şehre metrelerce tırmandıktan sonra bir tepenin başında dönen bir virajla girilir, oranın Kürtçedeki adı "serê solan"dır. "Ayakkabıların çıkarıldığı yer" anlamına gelir! Size de tuhaf geldi değil mi; ne alakası var ayakkabının bir şehre girmekle? Var, öyle bir yer ki burası, burada ayakkabılarını çıkaracak, şehre öyle gireceksin. Eve ayakkabıyla girilmez çünkü. "Eşik" demek belki daha doğru "serê solan"a... "Serê solan"dan girilir şehre, oradan çıkılır şehirden, başka da bir yol yok, giriş çıkış tek kapıdan...