Yolum oraya her düştüğünde o kitapların arasında durup uzun
süre eşelenmek nasıl bir duygudur, bir ben bilirim bir de kitap
kokusuna alışkın iflah olmaz müptelalar.
Her defasında mutlaka bir sürprizle karşılaşırım.
Geçenlerde de öyle oldu, kitap yığınının arasında Refik
Halit’in “Deli”sini buldum mesela; “Samim Lütfi Kitapevi,
1939 baskısı...”
*
Refik Halit’in külliyatında önemli bir yer tutmaz bu küçük piyes. Ama Türk siyasal hayatında o kadar önemli bir yeri var ki, bir genel affa sebep olmuş desem sanırım başka söze hacet kalmaz.