Birleşik Amerika'nın Ankara'daki büyükelçiliği bu tweeti "like"ladı, yani beğendi ama hadise basına yansıyınca "Yanlışlık yaptık" deyip "like"larını geri aldılar...
Derken, Amerikalılar'ın sosyal medyada ne yazıp ne söylediklerini yakından takip ettikleri gazetecilerin isimleri yayınlandı...
Amerikalılar, yazılanlara bakılırsa çok sayıda gazeteciyi, özellikle de iktidara muhalif olanları takip ediyorlarmış ve Sam Amca'nın twitter hesaplarını izlediği gazetecilerin arasında bendeniz de bulunuyormuşum!
Bilmem ki ne diyeyim, ne yapayım, sevineyim mi yoksa hicap duyup yerin dibine mi geçeyim? “Dünyanın hâkimi havasındaki koskoca Amerika’nın Ankara’daki diplomatları tenezzül gösterip bendenize kıymet vermişler, muhalif sınıfına koymuşlar ve hesabımı da takip buyuruyorlarmış! Ne şeref, ne lûtuf!” diye zil takıp oynamam mı lâzım, yoksa “Bu adamların beni izlemeleri yüzünden başıma bir iş gelmesin?” diye dertlenip karalar mı bağlamalıyım?
Ama ortada küçük, minnacık bir tuhaflık mevcut: Amerikalılar Twitter’daki hesabımı takip ediyorlar ama benim Twitter hesabım yok!