BEDRİ Koraman vefat etti...
Basın âlemine girdiğimde gerçi çocuk yaşlarımda sayılırdım ama mesleği tam mânâsı ile öğrendiğim ve piştiğim yer, Milliyet oldu...
Yazarı, çizeri, yazı işleri kadrosu, idarecileri, vesairesi, yani herşeyi ile bir zamanlar mükemmel bir okul olan ve gazeteciliği dünya kadar gence öğretip yetiştiren Milliyet...
Cağaloğlu’ndan Nuruosmaniye’ye inen yolun sol tarafındaki bina yazarlarını ve yayın kadrosunu bir tarafa bırakın, karikatür tarihimiz bakımından da akademi gibi idi: Haftanın birkaç günü birinci sayfaya çizen, hafta sonlarında da ilâvenin ilk sayfasını tablo âyârında ve hattâ bazan iç gıcıklayıcı çizgileri ile dolduranBedri Koraman... Üçüncü kattaki oda ile bölme arası küçük mekânında her milimi şimdi karikatür tarihinin konusu hâline gelmiş bandları, meselâ Abdülcanbaz’ı hazırlayan bir senyör, Turhan Selçuk... Karikatürlerini spor servisinin efsanevî müdürü Namık Sevik’in başında bulunduğu spor servisinde ve genellikle spor sayfalarına çizen ama her dâim bizim dış haberleri yahut yazıişlerini kahkahadan kırıp geçiren rahmetli Altan ağabey, yani Altan Erbulak ve bir genç: Haslet Soyöz...
Ekibe bakın!