Dokuz günden buyana, tarihte eşine-emsâline az rastlanmış bir facianın ıztırabını çekiyoruz... Koskoca şehirler bir anda yokoldular, Cahit Sıtkı'nın mısralarındaki gibi büyük bir boşluk hayat denen büyüyü bozdu; binlerce kişi göğün mavisini, dal demetini ve kuşların tüylerini artık göremeyecek, zira alıştıkları yaşamak onlar için nihayete erdi, akar suda akisleri bundan böyle olmayacak, görünmeyecekler... Ve biz, gidenlerin ardından onulmaz bir acı içerisinde tamamen garip kaldık! Tamamının değil ama, mesleklerine saygı duyup işlerini ciddî şekilde yapan jeologların deprem için söylediklerinin birçoğu maalesef doğru çıkıyor. Felâketin zamanını ve tam yerini önceden kestiremiyorlar ama bölgeyi tahmin ediyorlar ve dedikleri yer bir müddet sonra perişan oluyor...