Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Alman Başbakanı Angela Merkel’i hafta içerisinde Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti ve kabul sırasında Merkel’e külliyedeki hat kolleksiyonunun bir kısmını gösterdi. İşte, bu kolleksiyonda yeralan ama basının dikkatini çekmeyen Mahmud Celâleddin imzalı ve 1801 tarihli muhteşem bir hat levhasının öyküsü...
Alman Başbakanı Angela Merkel hafta içerisinde Türkiye’ye geldi
ve Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Beştepe’deki
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul edildi.
Gazetelerde, Erdoğan’ın Merkel’e Cumhurbaşkanlığı
kolleksiyonlarındaki hatları gösterirken çekilmiş fotoğrafları
çıktı. İki lider uzun bir koridorun duvarlarındaki levhalara
bakıyorlar, Erdoğan misafirine yazıları anlatıyordu.
İKİ ÖNEMLİ İSİM
Ama, Erdoğan ile Merkel’i Cumhurbaşkanlığı makamında ayakta
dururlarken çekilmiş ve karşıdaki duvarda asılı duran başka hatlara
bakarken gösteren bir başka fotoğraf pek dikkati çekmedi...
Makam odasının duvarının solundaki hat 1849’da vefat eden
Yesarîzade Mustafa İzzet Efendi’ye ait bir yazının yine o devirde
siyah zemine altın varakla geçirilmiş şekli idi, levhada
“Bârekallahu Teâlâ” yazıyordu ama asıl önemli olan sağdaki
levhaydı: Hocasız, kendi başına yetişen, eserlerinde hattın hiçbir
kuralına uymayan ama ismini verdiği kendi ekolünü kurup Türk yazı
sanatının en büyük isimlerinden olan ve 1829’da vefat eden Mahmud
Celâleddin’in “Aleyke Avnullah”ı, yani “Allah’ın yardımı üzerine
olsun” yazısı...
BAŞBAKANLIK'TA GÖRMÜŞTÜM
Mahmud Celâleddin’in bu hattını, şayet bir başka levha ile
karıştırmıyorsam, ilk defa 70’li senelerde, Ankara’da eski
başbakanlık binasındaki makam odasında görmüştüm...
O senelerde muhabir sayısı şimdiki gibi fazla değildi, özel TV’ler
zaten yoktu, terör günlük hayatın parçası haline gelmemişti,
“akreditasyon” diye bir şey zaten bilinmezdi ve Başbakanlık
binasına girip çıkmak, özellikle de gazeteciler için gayet kolaydı.
Başbakan bir görüşmenin ardından açıklama yapacağı zaman makam
odasına rahatça girer, demeç alıp fotoğraf çekebilirdik.
Bu levha, söylediğim gibi şayet yanılmıyorsam gazeteciliğe
başladığım ve Süleyman Demirel’in başbakan olduğu 70’li senelerde,
makam odasında kapıdan girince karşı tarafa gelen pencerenin sağ
tarafındaki duvarın üzerinde asılı idi...
İKİ ASIRLIK SEYAHAT
“Bu kadar ayrıntıyı nasıl hatırlıyorsun?” diye sorabilecek olanlar
için söyleyeyim: Hatta gençlik senelerimde de meraklıydım, az-biraz
merak sahibi olup da böyle bir şâheser ile karşılaşınca dikkat
etmemenin ve sonra da unutmanın imkânı yoktu ...
Derken, aradan neredeyse 40 sene geçti ve Mahmud Celâleddin’in
“Aleyke Avnullah”ı ile bu defa Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı
Külliyesi’nde karşılaştım. Nasıl olduysa olmuş, levha Bakanlıklar
semtindeki başbakanlık binasından Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı
Köşkü’ne çıkmış, oradan da önceki sene diğer objelerle beraber
Beştepe’ye nakledilmiş ve Cumhurbaşkanı’nın makam odasına
asılmıştı.