Türkiye'de 1950'lerden bu yana artık illete dönmüş bir tuhaflık vardır: Memleketin başarılı insanlarını "Türk olmamakla" suçlamak, özellikle de "Yahudi" yahut "Dönme" yaftası yapıştırmak... Adam işadamı, politikacı, gazeteci, yahut sanatçı olsun, hangi mesleğe mensup bulunursa bulunsun, işini düzgün yapıp başarı mı kazandı, yafta hazırdır: Hemen "Yahudi!" derler. "Arkasına Yahudi sermayesini almış, memleketi sömürüyor!". Dört sene önce bir seçim gecesinde vefat eden Erol Simavi ve mensubu olduğu Simavi ailesi hakkında da senelerce böyle dendi, yani Simaviler'in "Yahudi" oldukları iddia edildi. "Yahu, Yahudi değil ama olsa ne olur? İnsanlar hakkında neden böyle ayırım yapıp aşağılarsınız? Türkler'den hiç mi başarılı olan çıkmaz?" diye sormak o çevrelerde kimselerin hatırına gelmedi...Rahmetli Erol Simavi'nin kim olduğunu bilmeyenler, özellikle de ismini işitmemiş olan genç nesil için anlatayım: Türkiye'de 1990'ların ortalarına kadar "gazete", "basın" ve "patron" dendiğinde akla gelen tek isimdi. Hürriyet'in sahibiydi, iddia edildiği gibi Yahudilikle uzaktan yakından alâkası yoktu ve İmparatorluğun aristokrat bir ailesinden geliyordu.