Bana artık bıkkınlık getiren seçim ve koalisyon tartışmalarından bir anlığına olsun uzaklaşmak ve birkaç gün sonra gelecek olan Ramazan vesilesi ile bir asır önceki pek bilmediğimiz Ramazan uygulamalarını anlatmak istedim...
Geçmiş asırlarda “Ramazan” demek zengin iftar sofralarının,
sahur öncesi eğlencelerin ve diğer aylara göre daha fazla ibadetin
yanısıra devletin bazı yasaklar getirmesi demekti ve özellikle 19.
yüzyılda, Ramazan’ın gelişinden önce “yasaklar listesi” yayınlanır,
halka Ramazan’da uymaları gereken kurallar
hatırlatılırdı.
ÖNÜMÜZDEKİ hafta başlayacak olan Ramazan için “On bir ayın sultanı”
derler. Ramazan, geçmişte resmen “ayların
sultanı” olmuştu, hemen her sene gelmesine yakın günlerde
halkı “mübarek ayın gerektirdiği saygıya davet”maksadı ile
yasaklarla dolu yönetmelikler ve kararnameler
yayınlanmıştı.
Meselâ İkinci Mahmud’un tahtta bulunduğu 1820’lerin sonunda
çıkan ve zamanın “serasker”i yani Savaş Bakanı
olan Husrev Paşa tarafından İstanbul kadısına gönderilen
bir emirnâmede, İstanbullular’ın Ramazan boyunca uymaları gereken
kurallar şöyle sıralanıyordu: