Bugün böyle yapacak ve İslâm Tarihi’nde az bilinen bir hadiseye, Hazreti Muhammed’in mübarek naaşının bundan beş asır önce karşı karşıya kaldığı tehdide ve bu tehdidi ortadan kaldırmış olmamıza temas edeceğim…
Kutsal topraklar 16. yüzyılda büyük bir tehlike atlatmış ve Portekizli bir amiral, Medine’ye girerek Hazreti Muhammed’in kabrini Avrupa’ya kaçırmaya kalkışmıştı!
Osmanlı Beyliği’nin yeni kurulmuş olduğu 14. asrın ilk yıllarında, İslâm’ın kutsal topraklarına merkezi Kahire olan ve Haçlılar’ı Ortadoğu’dan atan güçlü Memlük devleti hakimdi. Memlükler kuvvetli bir kara ordusuna sahip olmalarına rağmen, denizcilikte zayıf kalmışlardı.
Doğu’ya uzanan ticaret yollarını ellerine geçirmeye çalışan Portekizliler, Memlükler’in denizcilikteki bu zaafından istifade ederek Arabistan Yarımadası’nda stratejik mevkiler elde etmeyi başardılar. Portekizli komutan Alfonso d’Albuquerque, 1513’te daha da ileri giderek Hazreti Muhammed’in Medine’deki mezarını Hristiyan topraklarına kaçırmak gibi hain ve sinsi bir plân kurdu. d’Albuquerque’in gerekçesi, Memlükler’in Kudüs’teki kutsal yerleri ziyaret eden Hristiyanlar’dan vergi almalarıydı.