Dili ve imlâyı seksen küsur seneden buyana azimle katleden, Türkçe’yi Afrika kabilelerinden birinin ikiyüz-ikiyüz elli kelimelik hırıltısı hâline getirip yerlere seren Türk Dil Kurumu hiddet buyurup köpürmüş; basını“ilgisizlikle”, “bilgisizlikle” ve “ilkokul çocuklarının bildiklerini bile bilmemekle”suçlamış!
Sebep, geçenlerde gazetelerde çıkan ve “Türk Dil Kurumu kesme işaretinin kullanımına değişiklikler getirdi” meâlindeki haber...
Sadece bir konuda, “dikkatsizlik” meselesinde haklılar, zira haber her nereden geldi ise ilk yazan arkadaş kesme ile tırnak işaretlerini karıştırmış, başlıkta“tırnak”, metinde de “kesme” demiş...
Kurum şimdi “Biz değiştirmediiiiik! İmlâ Kılavuzu’nun filânca baskısında şöyle deniyordu ama sonraki falanca baskıda böyle dedik. Cahil basın n’olacak!” diye feryâd u figan birşeyler söylemeye çalışıyor!
BU İŞLERİ BASIN MI ETTİ?
Üstadlar! Senelerdir yıkmakla meşgul olduğunuz Türkçe’de bilinecek, öğrenilecek ve kullanılacak kural mı bıraktınız ki böyle celâllenip küstahlaşıyorsunuz?
İmlâyı seneler boyu kim tâciz etti? Aklına estiğinde şapka işaretlerini kaldırıp“hâlâ”yı “hala”, “kâr”ı “kar”, “vâris”i “varis” yapan “Kârı elde ettim” diyecek olanlara “Karı elde ettim” dedirten kimdi? Ya bu imlâ kıyımından sonra hiç sıkılmadan “Şapka işaretini geri getirdik” diyebilen? Her baskısında farklı kurallar yazılı olan o evlere şenlik İmlâ Kılavuzu sizin eseriniz değil mi? Yetmiş küsur senedir “tümlev”, “görüngübilim”, “elmek”, “uziletişim”, “yelleç”, “gündedün”, “tüytop”, “burgaç” misâli ruhsuz, tatsız ve âhenksiz daha binlerce takır-tukur kelimeyi kim uydurdu? “Bisiklet”i bile “çifteker” hâline getirme densizliğini kim gösterdi?