Kolay mı, koskoca Prof. İlber Ortaylı karşısına gelen zâtı görünce oturduğu yerden bir anda fırlıyor ve o zâtın eline sarılıp öpüveriyordu...
Ama, ortada öyle el öpme falan yoktu, İlber Hoca ile muhatabı eski İstanbul'da, özellikle de Mevlevîler arasında hayli yaygın olan ve "görüşmek" denen şekilde selâmlaşıyorlardı!
“Görüşmek”, “musafaha”nın, yani temel sünnete dayanan
selâmlaşmanın
Mevlevîler’e mahsus şekildir, sağ eller başparmaklar yukarıya
dikilmiş olarak
tutulur ve görüşenler birbirlerinin ellerini tutup aynı anda
öperler.
Ellerin bu şekilde öpülmesi söylediğim gibi selâmlaşmadır;
görüşmede yaş, makam vesaire farkı bulunmadığı gibi bu işin el öpme
ile de alâkası yoktur, eski
tekkelerden bugünlere kadar gelen bir şehir geleneğidir.