Türkiye'nin ve basınımızın seneler boyunca her 29 Mayıs'ta mutlaka hatırladığı, hiç değişmeyen bir konusu, bir gündemi vardı: İstanbul'un fethi... "Fetih kutlaması" niyetine ucuzluğa kaçıldığı olur, meselâ Fatih'ten ziyade Nasreddin Hoca'yı andıran kavuklu bir adamcağız beyaz bir sütçü beygirine bindirilip dolaştırılır, teknelerin karadan yürütülmesini temsilen birkaç adam kıytırık elbiselere büründürülüp yeniçeri yapılır, lâf ola beri gele bu yeniçeri taklitleri üzerlerinden dökülen o kıyafetlerle tornadan taze çıkmış irice bir sandalı çekmeye çalışırlar, bu sahneler görenlerin bazısının millî hislerini coşturur, bazılarını da güldürürdü ama ortada yine de bir hoşluk olurdu...