Milletçe başımız sağolsun... Önceki geceki kalleş bomba evimin birkaç yüz metre ötesinde patladı ve binayı salladı. Bu mesafeden bile binaları zangırdatan bombanın infilâk ettiği yerde şehid olanların, can verenlerin ve yaralananların son anlarını ve yaşadıkları cehennemi bir hayal edin!
Millet bu işi yapanlara lânet okuyup infialini sosyal medyada da dile getirirken, birkaç aklıevvel kinini kusuyor, şehid düşen polisler için “Oh olsun!” diyor, hakaretler ve hattâ küfürler yağdırıyordu.
Mâlûm sitelerdeki, özellikle de Twitter’daki hezeyanları görmemiş olanlara hatırlatayım: “Küfür” derken öyle ağır sözleri falan değil; ana-avrat düz gitmeyi, yani bildiğimiz “Senin bilmemneni bilmemne edeyim” gibisinden ibareleri kastediyorum.
Birkaç alçağın patlattığı bomba onlarca masumun canını alacak ama iki-üç serseri etrafa hava atma, daha fazla tıklanıp beğeni sayısını arttırma, ama aslında kendini tatmin etme uğruna aklına geleni söyleyecek; hayatını kaybedene de, yaralanana da küfürler yağdıracak ve bu iş “düşünce özgürlüğü” olacak!
BEN BÖYLE ÖZGÜRLÜĞÜN!