Yazacaklarımın başka şekilde yorumlanmaması yahut üzerime “yalakalık”vesaire gibi yaftalar yapıştırılmaması için asıl konuya girmeden, peşinen söyleyeyim:
Devletin en üst kesiminin İstanbul’daki 19. asır saraylarını kullanmaları, hattâ saray depolarındaki eşyalardan bazılarının Ankara’ya, cumhurbaşkanlığı yahut başbakanlık binalarına götürülerek oralarda istifade edilmesi gerektiğini senelerden buyana yazıp söylüyorum ve yazdıklarım gazete arşivlerinde duruyor.
Bu uygulama, kraliyetle idare edilen memleketleri bir tarafa bırakın, Avrupa’nın en gelişmiş demokrasilerinde bile mevcuttur. Cumhurbaşkanları, başbakanlar, hattâ senato ve meclis başkanlarının makamları eski zamanların şaşaalı saraylarıdır; oralarda kalır ve saray eşyalarını kullanırlar. Zira binanın yahut eşyanın haşmetli tantanası, devletin geçmişinin zenginliğini, sürekliliğini ve gücünü gösterir.