Habertürk’te dün, Gizem Sevinç Selvi ile Öznur Karslı’nın “melek pazarlamacıları” hakkında güzel bir dosyaları yayınlandı.
Dosyayı okumamış olanlar yahut konuyu bilmeyenler için bu pazarlamacıların ne iş yaptıklarını kısaca anlatayım:
Ortada basit bir arz-talep meselesi var. Ama talep öyle yiyecek-içecek yahut elbise cinsinden günlük hayat ile alâkalı değil, az biraz uçuk bir şey: İç sıkıntısı çeken, bunalıma giren yahut rutinden sıkılıp değişiklik arayan bir kesim, “melek” istiyor. Eh, ortada talep olunca arz da hemen ortaya çıkıyor ve başka birileri “Elimizde her cinsten melek var, buyurun, bütçenize uygun olanı seçin” deyip pazarlıyorlar.
Melekler, söylendiğine göre birkaç günlü- ğüne evlere misafirliğe de gidiyorlarmış ama ağırlama zahmetini göze alamayanlar için başka bir kolaylık mevcutmuş, parasını verdikleri takdirde cep telefonlarına da getirtebiliyorlarmış!
Hayatı boyunca kendi başına karar verememiş, annesinden, babasından, eşinden, dostundan fikir almış olanlar gün gelip de tek başlarına kaldıklarında ne yapacaklar? Ya “yaşam koçu” dedikleri herşeylerine musallat birilerine danışacaklar yahut bazı akıllıların etrafta peynir-ekmek gibi pazarladıkları “meleklerden” medet umacaklar.
EVDE TÜY TOPLAYANLAR