Son zamanlarda ne zaman sınırötesi harekât yapsak, hemen Misak-i Millî'yi hatırlayanlar çıkıyor... Sınırı geçip Musul'a doğru şöyle birkaç kilometre ilerleyelim, sosyal medyada ânında "Musul zaten Misak-ı Millî sınırlarının içerisindedir" deniyor. Suriye sınırında harekâta mı başlıyoruz, yine bir ağızdan şakıyorlar: "Membiç de bizimdi, Afrin de, El Bab da! İşte, Misak-ı Millî hayata geçiyor, her tarafı alacağız!". Şimdi bir "güvenli bölge" tartışması var ya... Operasyonların maksadının o bölgenin içerisinde kalacağı söylenen Aynularab'ın, Dirbasiye'nin, Resulayn'ın, Malikiye'nin ve daha başka köylerle kasabaların terörden temizlenmesi olduğu hatırlara gelmiyor; aynı şekilde Misak-ı Millî'den bahsediliyor. Bütün bu operasyonların toprak kazanmak değil, sınırlarımızı güvenli hâle getirmek için yapıldığını, üstelik Türkiye'nin bunu ısrarla vurguladığını ve bunun dışında bir talebin olmadığını hatırlayan yok!