Murat Bardakçı Habertürk Gazetesi

Muharrem Bey, aman dikkat! Basın hangi muhalif adayı pohpohladı ise o kişi siyasî mevtâ olmuştur!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun aleyhinde son günlerde yazılanları, hattâ hakarete varan eleştirileri, zaman zaman ipin ucunu kaçıran ve adamcağızın ne beceriksizliğini, ne diktatörlüğünü ve...

29 Temmuz 2018 | 6.088 okunma

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun aleyhinde son günlerde yazılanları, hattâ hakarete varan eleştirileri, zaman zaman ipin ucunu kaçıran ve adamcağızın ne beceriksizliğini, ne diktatörlüğünü ve hattâ ne de yüzsüzlüğünü bırakan makaleleri okumaktan ne kadar zevk alıyorum bilseniz...

Önceden söyleyeyim: Kemal Bey'e açıkçası öyle biraz değil, hiç mi hiç bayılmıyorum; fikirlerine katılmıyorum, hattâ siyaset sahnesinde görünmesinden itibaren yaptığı faaliyetlerin "ciddî siyaset" olduğuna da inanmıyorum.

Ama, aleyhindeki yazıları eğlenerek okumamın sebebi bambaşka...

Bu yazıları iktidarı destekleyen gazeteciler değil, AK Parti’ye muhalif CHP taraftarları kaleme alıyorlar ve her yazı basınımızın vaziyeti ile tıynetini tam ve mükemmel şekilde aksettiriyor!

Kılıçdaroğlu’na şimdi veryansın eden iktidara muhalif yazarların mevcut ortak özelliklerini bilmem hiç düşündünüz mü?

Söyleyeyim: Kılıçdaroğlu’na bugün “Beceriksiz!”, “Bırak git!” “Artık yeter!”, hattâ “Diktatör!” ve “Yüzsüz!” diyenlerin neredeyse tamamı, 2010’da Kemal Bey’in CHP’nin başına geçebilmesi için var güçleri ile çalışmışlar, sonra da ismini efsane hâline getirebilmek ve pâye üstüne pâye vermek için birbirleri ile yarışa girmişlerdi…

Kılıçdaroğlu’ndan “Gandi” diye bahsedenler, “”Anadolu’nun kemâli” diyenler ve işgüzarın birinin Kemal Bey’in “Seyyid”, yani “Hazreti Muhammed’in torunu” olduğu iddiasını manşetlere taşıyanlar, şimdi “Git, git, git!” diyen gazetecilerdi…

O günlerde Kılıçdaroğlu’nu yere-göğe koyamayan bu arkadaşlarla bir araya geldiğimizde defalarca “Yanlış adama bel bağlıyorsunuz” demiştim. “Kılıçdaroğlu’nu tanımıyorum, belki nazik ve efendi bir insandır ama onda aradığınız liderin karizmasının ve yeteneğinin zerresi bile yok! Hayallerinizi hakikat yapamaz, gün gelir çok pişman olursunuz”.

Böyle söylediğim zaman ne CHP düşmanlığım kalmıştı, ne de yalakalığım!

Kemal Bey’i bundan sekiz sene önce nerede ise aziz mertebesine çıkartanların bugün demediklerini bırakmadıklarını görünce ben keyiflenmeyeceğim de kim keyiflenecek?

BİR SENEDE NE DEĞİŞTİ?

Aynı arkadaşlar bugünlerde “Adam girdiği bütün seçimleri kaybetti! Artık gitmesi lâzım!” diyorlar…

Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına geçtiği 2010’dan bu yana katıldığı ilk seçim sanki geçen ay yapılan imiş de, Kemal Bey sadece bu seçimi kaybetmiş gibi!

Daha geçen seneki “Adalet Yürüyüşü”nü medh ü senâ etmekte canla-başla yarışıp, yürümekten ayaklarının şiştiğini yahut ayakkabılarının parçalandığını evliya menkıbesi gibi anlatanlar, Kemal Bey’in o güne kadar girdiği bütün seçimleri kaybettiğini akıllarına her nedense getirmemişlerdi.

Şimdi ne değişti? Geçen senenin Haziran’ı ile Temmuz’u arasında kilometrelerce ve tabanlarını patlatırcasına yürüyen Kemal Bey’in partisi sanki daha önce girdiği bütün seçimlerden galip çıktı da 2018’deki son seçimde mi başarısız oldu? Kılıçdaroğlu’nun şimdi bu yüzden mi gitmesi lâzım?

Yooo, Kemal Bey de aynı, partisi de! Hiç değişmediler, başarısızlık ve sandıkta mağlubiyet berdevam ama CHP’nin liderini bir zamanlar “Göklerden inmiş bir melek” gibi göstermeye çalışanlar, Mesih gibi bekledikleri liderin Kılıçdaroğlu değil bir başkası olması gerektiğini geç de olsa nihayet şimdi anlayabildiler!

Bonjur beyefendiler, bonjur; sabah-ı şerifleriniz hayrolsuuuun!

Biz gazeteciler, çok partili hayata geçişten sonra tuhaf bir âdet edindik, memleketin idaresinde söz sahibi olduğumuza inandık!

İşte bu yüzden sık sık yeni lider adayları bulup meydana sürdük, pompalayıp durduk ama basının “lider” olmasını istediği isimlerin çoğu daha ilk seçimde silinip gitttiler, kendilerine destek veren gazetelere derin hayal kırıklıkları yaşattılar, siyaset sahnesinde kalmayı başaranlar ise zamanla bıkkınlık yarattı!

Kemal Kılıçdaroğlu bu hayal kırıklıklarından biri ve mağlûplar resmigeçidinin son figürü oldu!

Lider yaratma sevdalısı basınımız şimdi bir zamanlar “sakin güç” diye baştâcı ettiği Kılıçdaroğlu’ndan daha güçlü esip gürleyen, daha akıcı konuşan ve daha bir magazin figürü görünen Muharrem İnce’yi buldu ya, memleketin yeni liderinin Muharrem Bey olması gerektiğine hükmediyor ve haftalardır onu öne çıkartıyor.

Basınımızın gaz verdiği lider adaylarının şimdiye hep mağlûbiyete uğramaları kuralı gözönüne alındığı takdirde, bu çabanın Muharrem Bey’in siyasî geleceği bakımından hiç de hayırlı olmadığı hemen farkedilir…

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Anketçilerin üzerinden öyle bir silindir geçti ki, Allah düşmanımı bile bu kadar rezil etmesin! 27 Mayıs 2023 | 922 Okunma Hayvanat bahçesi 18 Mayıs 2023 | 530 Okunma Postallı demokratlar 10 Mayıs 2023 | 801 Okunma Fazıl Say'ın bestelediği 100. Yıl Marşı'nın üzerinde intihalin gölgesi var! 28 Nisan 2023 | 683 Okunma Bu da benim "100. Yıl Marşı" önerim: "Çıktık açık alınla yüz yılda her savaştan" 25 Nisan 2023 | 317 Okunma