Dün, Nazım Hikmet'in vefatının 58. yıldönümü idi; bu münasebetle anma toplantıları ve törenler düzenlendi, mesajlar yayınlandı. Hani adamı astıktan sonra başında ağlamak gibisinden tuhaf bir âdetimiz vardır ya, tıpkı öyle! Vefat yıldönümü vesilesiyle, Nazım'ın Bursa Hapishanesi'nde yattığı 1940'lı senelerde annesi ile yakın bir akrabasına gönderdiği, bugün özel bir kolleksiyonda bulunan ve kitaplarda yeralmayan çok sayıdaki mektubunun birkaçını yayınlıyorum...