Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tweet atıp "Ramazan Bayramı'nın Şeker Bayramı diye ifadesi yanlıştır. Şeker Bayramı diye bir bayram yoktur. Bu bayram, Ramazan Bayramı'dır ve bir ibadettir. Böyle bir ifade Ramazan'ın kutsiyetine hafiflik getiriyor. Bu şekilde kullananlar bundan vazgeçsinler" buyurdu ve bayram günlerinde ortaya nurtopu gibi bir tartışma mevzuumuz çıktı! Millet sosyal medyada şimdi günlerdir Diyanet İşleri Başkanı'nın sözleri hakkında yazıp duruyor, sanki başka derdimiz kalmamış gibi gündeme bu işi getirmesinin ne kadar lüzumsuz olduğunu söylüyor ve "Din adına yapılan öteki hatâlardan bahsetsene!" diyorlar... Prof. Dr. Ali Erbaş'ın söylediklerine karşı çıkıldı ama meselenin bir başka boyutu maalesef farkedilmedi: Son zamanlarda Türkçe'yi budamaya merak salan bazı kurumların arasında artık Diyanet'in de katılmış olması! Bu "budama" modasını geçen senelerde Türk Dil Kurumu başlatmış, "çağdaş", "feminist", "özgürlükçü", "eşitlikçi" vesaireci çevrelere şirinlik etmek maksadıyla bazı kelimeleri Türkçe sözlükten çıkarmaya kalkışmış, hattâ bir mahkeme de lügatten bazı kelimelerin kazınmasına karar vermişti...