BU köşede 2015’in 30 Ekim’inde çıkan yazımın başlığı “Son Halife’nin ‘Tekbir’i dururken niye Şopen?” idi...
Askerî ve sivil cenaze merasimlerinde icra edilen Şopen’in meşhur “Cenaze Marşı”nın bizimle alâkasının bulunmadığını, cenazelerde Şopen yerine hissiyatımıza ait bir eserin çalınması gerektiğini, bu işe en uygun bestenin deItrî’ye atfedilen “Tekbir” olduğunu söyledim ve Tekbir’in Son Halife Abdülmecid Efendi tarafından piyanoya uyarlanmış hâlinin notasını da yayınladım.
Cenazelerimizde “bize ait” bir eserin icrası arzu edildiğinden ve Şopen’in marşı da artık haklı olarak gına getirip tepki yarattığından olacak, yazım hayli ilgi çekti. Alıntılar yapıldı, konuşuldu, hattâ bazı resmî bandolarda Tekbir’in icrası için çalışmalara bile başlandı ve daha sonra da yazdıklarım “umumî fikir” haline geldi. Bazı şahıslar ve dernekler Tekbir’in üzerinde durmaya başladılar, nihayet Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez de konuyu önceki gün gündeme getirdi.
‘YASLI GİTTİM’DEN ŞOPEN’E...