1970’lerin ilk seneleri olacak, elime TDK’nın yeni çıkarttığı birkaç sözlük geçmişti.
“Sözlük” dediğimi Kurum’un Büyük Türkçe sözlüğü zannetmeyin... Felsefeden mekaniğe, sinemadan inşaata kadar aklınıza gelebilecek hemen her alandaki teknik terimleri toparlayıp takır-tukur karşılıklar uyduruyor, sonra da ayrı ayrı küçük kitaplar halinde yayınlıyorlardı.
Yayınlardan birinin adı “Çifteker Terimleri Sözlüğü” idi...
Kitabı görünce “Bu ‘çifteker’ de neyin nesi?” diye merak ettim, sayfaları çevirince anladım. “Bisiklet” sözü Kurum’u rahatsız etmiş, akılları sıra Türkçeleştirmiş ve“çifteker” yapmışlardı...
Hınzırlık bu ya, Dil Kurumu’nun o zamanki “Genel Yazman”ının telefonunu buldum, aradım; Türkçe’mi onların istediği gibi kıvırmaya, yani bozmaya çalışarak “Efendim ben öğrenciyim, yeni yayınladığınız bir sözlük betiğini övünçle aldım ama konusunu anlamam olanak dışı oldu, ‘Çifteker’ ne anlama geliyor, ne demek?” diye sordum.
Kurum’un şimdi rahmetli olan “Genel Yazman” ının cevabını tahmin edemezsiniz:“Ben de bilmiyorum, size Terim Kolu Başkanı’nın telefon numarasını vereyim, ona sorun” buyurdu!