CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dün gençlerle konuşurken yeniden Osmanlıca öğretimi konusuna temas etti...
“Osmanlıca” aslında “dil” değil yazıdır, Türkçe’nin başka bir alfabe ile yazılmış şeklidir; dedelerimiz, büyükannelerimiz asırlarca bu yazıyı kullanmışlardır ama zamanla Türkçe’ye, yani dile devletin, daha doğrusu iktidardaki hanedanın ismi verilmiş ve “Osmanlıca” denir olmuştur! Avrupa dillerinin hiçbiri devletin başındaki hanedanın ismini almamışlar, meselâ Avusturya Almancası’na“Habsburgca”, Fransızca’ya “Burbonca”, eski İngilizce’ye de “Tudorca”denmemiştir ama Türkçe zamanla “Osmanlıca” olmuştur ve bu iş bize mahsus bir garabettir...
Açıkça söyleyeyim: Osmanlıca’nın okullarda öğretilmesi girişimlerini tamamen destekliyorum! Osmanlıca’nın, daha doğrusu “Eski Türkçe’nin” öğretilmesinin“şart” olduğunu, bunun sadece gençlere değil, her yaştan insana Türkçe’nin güzel günlerinde yazılmış eserleri okuyup daha düzgün konuşabilme imkânı vereceğini anlatmaya çalışıyorum.
KIRK SENEDİR YAZIYORUM
Dolayısıyla birileri kalkıp da Osmanlıca tartışmalarında Cumhurbaşkanı’nı desteklediğim için “yaranma” çabasında olduğum iftirasını atmaya kalkmasın! Zira bu kanaatimi şimdilerde değil, neredeyse kırk seneden buyana yazıp söylüyorum; geçmişte bu konuda yazdıklarım da anlattıklarım da duruyor!