Sosyal medyada yoğun şekilde devam eden bir "Osmanlıca", yani "eski harfler" tartışması varmış, bir kesim okuma-yazma oranının harf inkılâbından önce yüzde üç, en fazla da yüzde beş olduğunu iddia ediyor, karşı taraf ise yüzde yirmilerden, yirmibeşlerden bahsediyormuş ve okuyucularım "Oranın doğrusu nedir?" diye soruyorlar... Sualin doğru cevabını sadece Allah bilir!
Bizler bilmiyoruz, zira okuma-yazma oranı hakkında o devirlerde yapılmış sağlam bir istatistik bulunmadığı için bugün elimizde güvenilir herhangi bir kaynak mevcut değildir!
Üstelik, 19. yüzyılın sonlarından itibaren okul ve öğrenci sayıları temel alınarak yapılan tahminler de gerçek bir netice vermekten uzaktır, çünki o devrin okur-yazar sayısı sadece mekteplilerden ibaret değildir. Büyük şehirlerin varlıklı ailelerinin çocukları evlerde yahut konaklarda özel derslerle yetiştirilmekte; o devrin Maarif’ine bağlı olmadan faaliyet gösteren ve resmî mahiyeti bulunmayan okullarda da okuma-yazma öğretilmektedir ve bu sayılar resmî öğrenci adedine dahil değildir.