Çok acayibiz.
Baştan kabul ediyorum.
“Sizin tavuklar bizim bahçeye girip marulları yedi” diye tartışma başlatıp, işi kavgaya, sonra kan dökmeye ve sonra onlarca sene sürecek kan davasına sürükleyecek kadar asabı bozuk hallerimiz var.
Çok acayibiz…
Bazen aynı takımın taraftarları olarak aynı tribünde kavga çıkaracak kadar da tuhaflaşabiliyoruz.
O sıra bir gol attığında takım, elleri birbirlerinin yakasında olan iki asabi adam kucaklaşıp zıplamaya başlayabiliyor.
Yüz yıl önce alfabemizi değiştirip sonra Öz Türkçe hareketi ile beyin testislerimizi burup hadım ettiler bizi.
Okuyamaz, yazamaz, konuşamaz hale geldik.
Milli marşımızın “Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım!” mısraı seksen milyonluk ülkemde tercüme edilmesi gereken bir mısradır.
Acayipliğimizin temelinde bu vardır. Çünkü dilimizi kaybedince dinimizi ve ahlakımızı da kaybettik. Nezaketi, diyaloğu, hürmeti, hoşgörüyü…
Ama genlerimizde saklı olan cevher, akl-ı selim ve sabırlı bir arabulucuya hemen teslim oluyor.
Kavga edenimiz ne kadar çoksa, işini gücünü bırakıp kavgaya müdahale eden ve ayırıp tarafları barıştıranımız da çok.
Yolumuzu doğrultmaya çalışıyoruz.