Yeni Bakanlar Kurulu hakkında kafamız karışacak kadar çok yorumla karşı karşıyayız.
Biz bugün dersi kıralım; kitap üzerine konuşalım.
Herkesin kitap seçme kriterleri farklıdır.
Ve hepsine saygı duymak gerekir. (Bu cümleden pek emin değilim.)
Xxx
Kriterlere geçmeden önce, tarafları inceleyelim...
Birincisi yazar…
Yazarı tanıyor muyuz? Tanıdık bir yazar, kendisi ve yazdıkları hakkında kanaatimiz olan yazardır. Bu kanaat bizi doğrudan yönlendirir.
Ama bazen başarılı bulmadığımız bir yazarın yeni kitabını aldığımız veya çok beğendiğimiz bir yazarın yeni kitabını es geçtiğimiz olabilir. Bu istisna durumu bir kenara bırakalım.
Ya pek emin olmadığımız yazar için bu sefer gaza gelmişizdir. Ya da beğendiğimiz yazarın atladığımız kitapları da olabilir. Neticede insanız.
İkincisi yayınevi…
Yayınevini tanıyor muyuz? Tanıdık bir yayınevi, yayınladığı kitaplar ve buna bağlı olarak piyasa duruşu hakkında kanaatimiz olan yayınevidir. Bu kanaat de bizi doğrudan yönlendirir ve yazardaki istisna durum burada da söz konusu olabilir.
Yayınevine güven önemlidir.
Üçüncüsü biz…
Yani okur…
Kendimizi tanıyor muyuz? Niye kitap okuruz? Okumaktan ne bekleriz? Hangi tür ve üsluptan hoşlanırız? Kendimizin farkında isek, kendimiz için doğru olan kitaba yönlenmemiz de kolaydır. Burada da bir risk faktörü vardır: Kendimiz için doğru olanı seçme önyargısı… Kimi zaman “doğru” olan, bizim “doğru” zannetmediklerimiz olabilir…