Meral Akşener, Bahçeli’ye hatırlarsınız “Baş Paralel” demişti.
Zaman geçti, Bahçeli’nin 15 Temmuz’da ve sonrasında referandumda aldığı tavır, muhalefet lideri olmasına rağmen devletine bağlı ve “milli” bir duruş sergilediğini, dolayısıyla paralelle mücadelede hükümetin “baş destekçisi” olduğunu dünya aleme gösterdi.
MHP, Bahçeli liderliğinde yeri geldi en sert muhalefeti yaptı.
Ama devlet söz konusu olunca “yerli ve milli” duruş sergilemekte bir an tereddüt etmedi.
Ve bu açıdan MHP’nin, kim giderse gitsin güçlendiğini ve durumun sandığa olumlu yansıyacağını düşünüyorum.
Diğer taraftan Akşener’i FETÖ projesi olmakla suçlayanları ve ortaya koydukları belgeleri burada sıralamaya gerek yok.
En son Koray Aydın’ın 180 derece dönüşü, Türkiye’de siyasetin nasıl dizayn edildiğini açıkça sergiliyor.
Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ve PKK hamisi Almanya’ya ülkesini şikâyet etmesi ne Türkiye’de ne de partisi CHP’de herhangi bir infiale sebep olmadı.
Demek ki biz, bizi sırtımızdan vuranlara alışığız.
Bu ciddi bir problem.
Hükümet bir tarafa…
Türkiye’nin güçlü bir muhalefetten çok, yerli bir muhalefete ihtiyacı var.
Yerli muhalefetin güçlenmesi ise ona iktidar yolunu açar.
Ve bu rekabet her halükârda Türkiye’nin faydasınadır.
Güneyimizde bir “Kürt Devleti” ve Akdeniz’e açılacak terör koridoru çalışmaları, gerekirse “Türkiye” ile savaş pahasına göz göre göre devam ediyor.