Gazetecilikte köşe/ fıkra yazarlığının “kulis- dedikodu” yazarlığı ve kulaktan dolma iddiaların analizi haline dönmesi, okuyucuyu en önemli değerden mahrum bırakıyor.
Nedir o?
Hadiselerin künhüne varmamızı sağlayacak, edip, alim, münevver kalemlerden hakikate işaret eden fikirlerdir mahrum kaldığımız.
O şunu dedi, burada bu oluyor, filancanın atleti, berikinin donu, o zenginin parası, bu siyasinin rezilliği muhtevalı skandal arayışlı, yönlendirmeli, çok okunma ve tanınma/ gündem olma endişeli kalemler medyayı istila etmiş durumda.
Hele siyasiler, iş adamları, güç odakları ile menfaat karşılığı göbekten bağlanma çirkinliğine, “Yok canım, abartıyorsun!” diye itiraz edecek olan var mı?