“Önerim şu… Vaka, hasta, ağır hasta, vefat ve iyileşen sayıları ‘aşılı olan ve olmayanlar’a göre sınıflandırılarak açıklansa. Demem o ki; o tabloda yer alan kişilerin yüzde kaçı aşılı kişiler, kaçı aşı olmamış olanlar, bunu da öğrensek.” Geçen hafta bugünkü (23 Temmuz 2021, Cuma) “Bir Önerim Var” başlıklı yazımda böyle demiştim. Aynı yazıda şöyle bir bölüm de vardı:
“Düşünün… Yeni vakaların, örneğin, yüzde 80’i aşı olmamış kişilerse… Mesela, hayatını kaybedenlerden sadece bir ya da ikisi iki doz aşı olmuş olan insanlar, geriye kalan büyük çoğunluk aşısızsa… Ağır hastaların -diyelim ki- yüzde 97’si aşı olmamışsa… Diğer bir deyişle, iki ya da üç doz aşısını yaptırmasına rağmen yoğun bakımlık olanların oranı yüzde 3 seviyesinde kalıyorsa… Misal, iyileşenlerin yüzde 90’ı aşılılarsa... Yani özetle; aşısını yaptıranlar, aşı olmayanlara göre daha az hasta oluyor, hastalansa da daha hafif atlatıyorsa… Aşı olmayanlar, olanlara göre çok daha fazla ölüm riski taşıyorsa bu durumu herkes bilsin.”
VE AÇIKLANDI…
Bu satırların yayınlanmasından beş gün sonra, önceki gün, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bakın hangi açıklamayı yaptı?
- Şu an aktif vakalarımızın yaklaşık yüzde 87’si aşısı tamamlanmamış kişiler. Mevcut aktif vakalar içinde tam aşılı olup hastalığa yakalananların oranı yüzde 5’ten az. Hastanede yatan hastalarımızın yüzde 95’i de aşısı tamamlanmamış kişiler.
Demek ki neymiş? İki ya da üç doz aşılanmış (aşısı tamamlanmış) kişilerin sadece yüzde 5’i hastalığa yakalanmış. Tek doz aşılı olanları da eklediğinizde oran yüzde 13’e çıkıyor. Aşısı tamamlanmış olanların hastanelik olma oranı da sadece yüzde 5. Yani aşı (hele tamamlanmışsa) insanları çok büyük oranda koruyor.