Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi günkü kabine toplantısının ardından ‘Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat’ modelini açıkladı. “Türk Lirası’na ve bize güvenin” mesajını verdi. O güne kadar anormal yükselen döviz kurları, Erdoğan’ın açıklamasının hemen ardından yine anormal şekilde düştü. Hatta, konuşma sırasında başladı kurdaki düşüş. O saat itibariyle de, adeta başka bir şey konuşamaz olduk. Herkes yeni modeli, bu ‘ürün’ün artılarını-eksilerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hamlesini ve bu adımın muhtemel sonuçlarını konuşup tartışıyor.
*
Ekonomideki gelişmeler ve yaşananların siyasi boyutuyla ilgili farklı yaklaşımlar gözleniyor. Konuya ekonomik parametrelerden ziyade politik, hatta ideolojik pencereden bakanlar ikiye ayrılıyor: İktidarı kayıtsız-şartsız destekleyenler ve iktidara her şekilde karşı çıkanlar. Süreci bir de, siyasi/ideolojik saplantıların uzağında, ekonometri bağlamında, gerçekçi şekilde değerlendirmeye çalışanlar var. Bu kesim maalesef azınlıkta.
*
İşin esası olan bitenin günlük yaşamımıza yansıması. Hem iktidar hem de muhalefet partilerinden siyasetçilerle ve bürokratlarla konuşmak yetmiyor. Ankara’da, sokaktayım sürekli. Bakkal, market alışverişinin yanında gıda toptancılarına gidiyorum mesela düzenli olarak.
Döviz bürolarındaki trafiği yerinde izliyorum. Bankacılarla konuşuyorum. İkinci el otomobil piyasasını galericilerden dinliyorum. Esnafla konuşuyorum. Kafelerde, restoranlardaki vaziyeti görüyorum. İhracatçı neler yaşıyor, ithalatçı gümrükten mal çekme aşamasında neleri hesaplıyor… Özetle, piyasada durum ne, ona bakıyorum sürekli.