“Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. Bizim yargıçlardan, yargı mensuplarından beklediğimiz budur. ‘Şu ne der, bu ne der, adliyeye gelen insan şöyle telkinde bulundu, şu nasıl bakar, nasıl değerlendirir, bu konjonktüre uygun mu?’ Arkadaş, yargı konjonktüre bakmaz, yargı hatıra bakmaz, yargı birilerinin dediğine bakmaz. Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka, Anayasa’ya bakar.
Bizim beklentimiz budur. O yüzden siz vicdanınıza danışın, adalet yerini bulsun, ne olursa olsun. Yargı mensuplarının yanında HSK vardır, bu millet vardır. Hiç kimsenin tavsiyesine, talimatına, telkinine bakarak değil, dosyaya bakarak vicdanınıza göre karar verin ve 83 milyon huzur içerisinde geleceğe daha güvenle baksın.
Bu konuda bizim de milletimizin de beklentisi budur.” Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, geçen hafta işte bu kadar açık konuştu, bu kadar net bir çağrıda bulundu. Bakan Gül’ün sonraki açıklamalarıyla birlikte de, ‘yargı reformunda yeni paket hazırlığı’ gündemin ilk sırasına yerleşti.