Bundan 20 yıl kadar öncesinde sıkça rastlardım. Genelde kış akşamları ortaya çıkarlardı; “booo-zaaa” diye bağırarak sokak sokak dolaşırlardı. Benim için karanlık kahramanlardı sanki.
Boza-tarçın-leblebi… Metin-Ali-Feyyaz gibiydi… Tabii mısır ununa su katıp boza diye satan sahtekârlara da rastlamak mümkündü…
★★★
Bu işi sıcak yaz akşamları da devam ettirmeye çalışan konusunda ihtisaslaşmış bozacılar elbette olurdu. Lakin çoğu “şıra” işine kayardı.
Şıra dediğin de şerbet… Kuru üzümün yıkanıp ezilerek, genellikle kıyma makinesinden geçirilerek akabinde suyla karıştırıldığında üzümün aromasını ve şekerini suya vererek ürettiği içecek.
★★★