Önce Euro ile dolar paritesi eşitlendi. Yirmi yıl önceki yerine geldi. Euro değer kaybetmeye devam etti ve değeri doların altına indi. Peki, bizim için nedir önemi?
Maalesef ciddi… Avrupa Birliği, Türkiye için dış ticaret, doğrudan yabancı sermaye, sıcak para ve diğer borçlanma hareketleri açısından en önemli ortak… Avrupa para biriminin zayıflığı ister istemez can sıkacak.
Türkiye'nin ihracat ve ithalatında bir denge söz konusu… Hemen hemen aynı oranlarda… Yalnız Türkiye'nin en büyük gelir kalemlerinden turizmde Euro'nun büyük ağırlığı var.
Nitekim borç ödemelerimizin üçte ikisi de dolarla olunca Amerikan para biriminin güçlenmesi Türkiye'yi vuruyor. Borcumuz olduğu yerde artıyor.
Avrupa Birliği o kadar yavaş karar alıyor ki aslında bu duruma çok daha önce gelinecekti. Peş peşe bir sürü olay araya girdi.
Zira birçok ülkenin Euro gibi aynı para birimini kullanması çok zor zanaat… Hepsi birbirinden farklı ekonomiler, birbirinden farklı politikalar fakat birbirlerinden farklı kararlar alamıyorlar.
Bu kaos ortamının üzerinde Ukrayna'daki savaştan enerji krizine, Rusya'nın gaz ihracatını kesmesi ve Euro Bölgesi'nin resesyona itilmesi riskinin yükselmesine kadar çok sayıda gelişmenin payı var.
Haziran ayında, Euro Bölgesi tüketici enflasyonu bir önceki yıla göre yüzde 8.6 arttı. Para birimlerinin zayıflaması ithalatı daha pahalı hale getirdiğinden fiyat artışlarını destekleyen bir yapıya büründü…
Amerika cayır cayır faiz artırırken hala kıçlarını kaldırıp karar alacaklar da uygulayacaklar. Her kafadan başka bir ses çıkınca ne yapacağını şaşırıyor karar alanlar.
Haklılar! Almanya ekonomisi ile Yunanistan ekonomisi bir mi? Ya da Hollanda ile İtalya… Tüm ülkelerin dinamikleri farklı… Hepsi için de aynı reçeteyi uygularsan bazılarının taklaya geleceği kesin gibi… Sayalım olağan şüphelileri, Yunanistan, İtalya, Portekiz, İspanya…