Özel sektörün borçluluğu artınca, şirketler birbiri ardından batınca, özeli genele yayma çalışmaları başladı.
Batanları devlet kurtarsın! Zararları devlet karşılasın! Devlet döviz ile borçlanan şirketlere ucuz döviz satsın! Devlet vergi muafiyeti sağlasın! Alınan kredinin kefili devlet sayılsın!
Taleplerin sonu gelmedi, “Çalışan işçilerin maaşının yarısını 6 ay boyunca devlet ödesin” diyen bile çıktı! Kendisi bizzat Ankara Sanayi Odası Başkanı…
★★★
Devletin kendi parası var mı? Yok! Onlar bizden kesilen vergiler… Halkın parası… Zararı halka ödetip kârı cebine atınca insan biraz sıkıntı hisseder kanımca… Şirketler kâr ederken paylaşıyor mu halkıyla?
Sanayi Odası Başkanı’nın “kriz” demeye dili elvermeyip, “ekonomik darboğaz” diye nitelese de, 6 ay sonrasının garantisi ne? Oh, maaşı devlet ödesin işçinin ürettiğini 6 ay patron yesin!
Bakın bu kriz birileri için büyük bir fırsat, nefis bir bahane… Kredileri ödemeden, battık diyerek işçileri çıkartıp kıdem tazminatlarını bile cebe atmak şahane!