Yıl 1923… Durumu zaten biliyorsunuz. Savaştan çıkmış
yıkık, dökük yeni kurulmuş bir ülke… Ne para
var ne de satacak fabrika…
İstanbul Üniversitesi’nin duvarında “Avrupa’ya talebe
yollanacaktır” ilanı… Öğrenciler burs ile Avrupa’nın önde
gelen üniversitelerine yollanıyor.
Büyük Önder her birine; “Sizleri birer kıvılcım olarak
gönderiyorum; alevler olarak geri dönmelisiniz” telgrafı
çekiyor.
★★★
Tam 95 yıl sonra… Millet yine yokluk içinde… Ne
para kalmış ne satacak fabrika…
Ülkenin Cumhurbaşkanı; “İlla burs… Niye burs? Bursun geri
ödemesi yok. Be evladım, kredi aldığın zaman faizsiz… İş bulmadan
da değil, iş bulduktan sonra çok basit taksitlerle ödüyorsun. Bu
seni bedavacılığa da alıştırmıyor. Bu milletin gençlerine bu
yakışır” mesajını veriyor.