Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, “Ah Amerika’da Türkiye’ye olan ilgi alakayı görebilseniz” diye içini çekti. Biz neden göremiyoruz sahi? Görebilme ihtimalimizi Türk Lirası’nı pul ederek elimizden aldığınız için olabilir mi?
Hadi parayı bulduk, buluşturduk… Amerika’ya vize almak için en erken bir yıl sonrasına mülakat randevusu veriliyor. Amerikalıysan kop gel Türkiye’ye… Orada işsiz olsan bile burada kralsın oğlum be…
Hatta bize gelirken pasaporta bile gerek yok! Kap kapımız herkese ardına kadar açık… İnanmazsan sor Afganlara, Pakistanlılara… Anlatsınlar sana…
Sorduk, ilgiyi gördük alakayı derken saf bu Amerikalı yatırımcılar… Nebati Bey’in anlattığına göre bize hilafsız güveniyorlar. Zaten hiç veri incelemezler, yönetimde kimin olduğunu, izlediği politikaları bilmezler!
Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını ilk olarak ABD Dışişleri Bakanlığı “kınadı” sonrasında “derin rahatsızlık ve hayal kırıklığı”duyduğunu bildirdi.
Peki Nebati Bey neden Amerika'ya gitmek zorunda hissetti kendini? Almanya'dan gelen dayılar gibi kurusıkı açıklamalar ile yönetilir mi ekonomi?
Boş durmamış, toplantı kapsamında Dünya Bankası Başkanı David Malpass ile bir araya gelerek hasbihal etmiş. Hatta bizden borç isteyen IMF ki bunu yalanlamışlardı, bizimle çok alakadar olmuş.
Olur tabii… Nasıl batırdınız, sefalete sürüklediniz koca ülkeyi diye ilgi duymalarından daha doğal ne olabilir ki?
Hanımların dikkatine, overlokçu ayağınıza geldi gibi… Halı, kilim, yolluk, paspas kenarına halıfleks kenarından başla yüzde 61 enflasyona nasıl çıktığımıza kadar cevabı merak edilen sorular…
Anlaşılan net bir biçimde Amerika'dan dünyaya, “Biz daha kötüsünü yapana kadar en kötüsü bu” mesajını verdik. “Bir ülke ekonomisi nasıl yönetilmemeli” kitabını yazdık, altına imzamızı attık. Bu hamleyle ekonomide dosta korku düşmana güven veren bir görüntü oluşturmayı başardık…