Kuvvetle muhtemel İstatistik Kurumu'nun rakamlarını açıkladığı
Türkiye ile bizim yaşadığımız Türkiye paralel evrenlerde
yaşıyorlar… Muhtemelen iki ayrı Türkiye var.
Biri büyüyor, serpiliyor, gelişiyor, zenginleşiyor. O Türkiye'de
açıklanan rakamlar bizim yaşadığımız Türkiye'ye pek uymuyor ama o
Türkiye'de açıklanan rakamlar bizde de geçerli oluyor. Hâlbuki biz
de o, hayallerdeki Türkiye'de yaşamak istiyoruz!
Bakın, Türkiye ekonomisi 2017 ilk çeyrekte geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 5 büyüdü… Çok şık! Bu hesaba göre hepimiz
zenginleştik. Bakmayın siz işsizliğin rekor kırdığına… İş
olmadığından işçi çıkarıp yine de daha çok iş yapmışız. Harika
değil mi?
Tabii az buçuk hesaplama hileleri de yok değil… Mesela İstatistik
Kurumu, Aralık 2016'da hesaplama yöntemini değiştirdi. “Ben bundan
sonra hesaplamalarımda 2009 yılını baz alacağım” dedi.
Normalde bu tarz revizyonlarda beş yıl öncesi alınır. İstatistik
Kurumu yedi yıl öncesini aldı. Belki de uğurlu rakamıdır… Ancak o
yılın özelliği Türkiye ekonomisinin yıllık 4.7 küçülmüş olması
açısından önemli… Ne yapsan daha iyisi çıkacağı kesin…
Rejim yapıp kilo almak gibi…
Geçen yıl tartıldığınızda 100 kilo çıkmıştınız. Aylar sonra yine
bir pazartesi sabahı rejime başlamaya karar verip ve
tartılıyorsunuz, 90 kiloyu kenara yazıyorsunuz. Bir ay sonra
tartıldığınızda 94 kilo olmuşsunuz. Gayet güzel… Geçen yıla göre 6
kilo vermişsiniz. O hesap!
Erdoğan'ın her ortamda dile getirdiği; “bu faizler çok yüksek, bu
faizle üretim olmaz” deyişi de bu sayede çürüyor. Baksanıza son
yedi yılın en yüksek faizleri ile bırakın büyümeyi coşup gitmişiz!
Hani yüksek faiz büyümemizi engelliyordu?