İlginç gelişmeler oluyor fakat durumla pek kimse ilgilenmiyor. Hikaye yine altın üzerinden dönüyor. İnsanın aklına ister istemez Amerika’da itirafçı olan Zarrab geliyor.
Şema çizip altın ile nasıl para akladığını, kimlere rüşvet dağıttığını bir bir anlatmıştı. İşin sonunun kimlere uzanacağını bilmek pek de zor olmadı.
Eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan 2 milyon 160 bin liralık saatin bedelini ödediğini kağıt peçeteden fatura göstererek kanıtlamıştı. Akıllarda zerre şüpheye yer bırakmamıştı.
Hele Zarrab’ın “Ona 52 milyon dolar rüşvet verdim” demesinin ardından “Türkiye’nin şahlanışından rahatsız oldular” dedi… Alkışlandı…
Üstün başarılarından dolayı Çek Cumhuriyeti büyükelçiliğine atanan Egemen Bağış rüşvet iddialarına “Hediye Türk geleneğidir” deyip, kaybolan değerlerimizi hatırlattı… Adeta insanlık dersi verdi.
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler; “Oğlum biraz pintidir, işyerini kapatınca para kasalarını da evine taşıdı” dedi… Meğer kasaları içleri para doluyken taşımışlar, sırt ağrıları bir türlü geçmedi… Yazık değil mi?
Biri hâlâ saatine bakıyor, ötekisi takım elbiseleri giyip çikolatalarını yiyor, diğeri altı adet çelik kasanın yanına para sayma makinesi yerleştirdi, rahat etti. Yaşasın Türk adaleti! Bu oyun çok tutunca ikincisi çevrilmeye başladı belli ki… Türkiye'nin ocak ayı ithalatı 33.7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Burada altın alımına ayrı bir parantez açmak gerekli…
Geçen yılın aynı ayına göre Türkiye'nin altın alımı yüzde 733 artarak 5.1 milyar dolara yükseldi. Böyle bir artış normal mi?
Daha önce İran'a yönelik yaptırımların delinmesinde dolaylı köprü işlevi gören altın ithalatı ve ihracatı acaba bu sefer de Rusya için devreye mi girdi?
Şu şansa bakın ki ABD Maliye Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı, Rusya'ya yönelik yaptırımların delinmemesi uyarısıyla dizi temaslarda bulunmak için Türkiye'ye geldi.
Ülke ekonomisinin durumu öylesine kritik ki… Bize neyin parası olduğu fark etmez. Yeter ki gelsin… Sadece para da değil… Altın, gümüş, pırlanta… Ederi olan ne varsa… Uyar valla… Gelmezse ekonomi seçime kadar dahi dayanamaz bu tabloyla…