Bir ateş çemberinin içinden geçiyoruz.
Hainlerle dolu etrafımız.. Yıkmaya, bölmeye, isyan çıkartmaya çalışıyorlar..
İzne giden askerlere, okula giden çocuklara, maça giden futbolseverlere, bizi koruyan polislerimize, vatandaşlarımıza saldırıyorlar hainler, alçaklar.. Dün de sabah acı haberlere uyandık.. Kayseri'de 14 şehit verdik, çok da yaralımız var.. Başımız sağ olsun.. Acil şifalar.. Tüm gücümüzle ayakta kalmaya devam edeceğiz.. Boyun eğmeyeceğiz..
Büyük bir aileyiz biz.. Bu bayrağın dibinde doğduk, öyle de öleceğiz..
Bu sezonun en kötü Beşiktaş'ını izledik.. Ama bunun belirtileri haftalar önce gelmeye başladı..
Başakşehir ve Fenerbahçe maçları özellikle.. Dinamo Kiev maçında hakem skandalı vardı ama Beşiktaş'ın da takım 10 kişi kalıncaya kadarki hali malum, son olarak da Bursaspor karşısında 2 penaltıyla kazanılan maç.. Yani Beşiktaş, "Ben sezon başındaki futboluoynamıyorum" diye bağırıyordu.
Beşiktaş'ın maçından önce yarışta oldukları Başakşehir, Trabzonspor'u yendi.. Bu skor bile Beşiktaş'ı motive etmemişti.
İlk yarıya baktık.. Ne tempo, ne baskı, ne pres, ne istek, hiçbir şey yoktu.. Devre oldu.. Belki Şenol hoca "Haşlar" dedik takımı..
Ne fayda.. İkinci yarıda da durum aynı..
Beş dakikada Beşiktaş yaptı Kasımpaşa..
Hadi bu golleri yediniz.. Beşiktaş gibi bir takım nasıl olur da bu gollere yanıt veremez?
Dün veremedi, verecek hali de yoktu..
Beşiktaş'ta herkes formsuz.. Şenol Güneş de.. Kasımpaşa karşısında sürekli oyuncuların yerini değiştirdi.. Quaresma forvet arkasında maça başladı.