Galatasaray mağlubiyeti, Trabzonspor galibiyeti hak etti. Sarıkırmızılı takım ligin ilk yarısını ikiye bölersek ilk etapta şanslı bir fikstür ile maçlarını kazandı.. Yolun ikinci yarısı zorluydu....
Galatasaray mağlubiyeti, Trabzonspor galibiyeti hak etti. Sarıkırmızılı takım ligin ilk yarısını ikiye bölersek ilk etapta şanslı bir fikstür ile maçlarını kazandı.. Yolun ikinci yarısı zorluydu. Önce Fenerbahçe ve dün gece de Trabzonspor.. Daha yolda Beşiktaş ile Başakşehir var. Kısacası Galatasaray'ın zorlu maçlarda foyası ortaya çıktı. Kadronuz ne kadar iyi olursa olsun, başınızda bu yükü kaldıracak hoca olmazsa, krizden çıkamazsınız. Koca Galatasaray'ın doğru dürüst gol pozisyonu yoktu. Tudor, "Trabzon'dan bir puan alayım bize yeter" diyordu. Tıpkı evinde Fenerbahçe karşısında olduğu gibi.. Yani korkaktı! Ama korkunun ecele faydası yok. Trabzon karşısında takımı fizik olarak sınıfta kaldı. Selçuk, Fernando ve Tolga etkisizdi. Tabii ki Rıza Çalımbay'ın hakkını yemeyelim. Antalyaspor ile Galatasaray'a çelme takan Çalımbay dersine iyi çalışmış. Galatasaray'ın hücuma çıkarken bütün aksiyonlarının üzerine yaptığı presle 'önce boz sonra oyna' taktiği ile acemi İgor Tudor'a ustalık dersi verdi. Trabzonspor'da Onazi orta sahada Atiba gibi top oynadı. Onazi'nin dinamizmi, Yusuf Yazıcı'nın yaratıcılığı ile birleşince de ikinci yarı skor tabelası Fırtına lehine iki kez değişti. Trabzonspor taraftarı önünde son iki maçında kalesinde 10 gol görmüştü. Ligin en fazla gol atan takımının namağlup apoletini söküp atabilmek için emin olun sadece yetenek yetmezdi. Bordo-mavili futbolcular, dün sahaya karakterlerini ve yüreklerini koydular. Bunu yapmadıkları her maç taraftarları onları sorgular. Unutmasınlar..