Beşiktaş'ın galibiyeti yalnızca Beşiktaş değil, lig için de bambaşka bir yarışın kapısını araladı. Beklendiği gibi favori kazandı. Açıkçası Galatasaray'ın bu kadar ezileceğini tahmin etmemiştim. İlk yarı oyuna tutunmaya çalışsalar da maçı değiştirecek, sürpriz golü çıkaramadılar. Zaten dirençleri pamuk ipliğine bağlıyken, tıpkı Başakşehir maçında olduğu gibi 1-0 sonrası ipleri tamamen rakiplerine verdiler. Beşiktaş için kolay bir ikinci yarı oldu. Galatasaray taraftarının çok sevdiği ancak son 2 yıldır formsuz olduğu bariz bir şekilde görülen Fernando Muslera'nın, Cenk Tosun'a yaptığı gol servisi işleri iyice Beşiktaş lehine çevirdi. İki yıl önce formuyla 'haksız rekabet' oluşturduğu söylenen Uruguaylı file bekçisi artık ligimizin en iyi kalecisi değil. Galatasaray sanki lig tarihinde ilk kez derbi oynayan bir takım gibiydi. Yakın tarihimizde bu kadar takımın şampiyonluk yarışı içinde olacağı bir yarış izlemedik. Bugün Başakşehir kazanırsa, liderlik koltuğu değişecek, Fenerbahçe maçına göre liderle dördüncü arasındaki fark yalnızca 4 puan olacak. Herkes işin içinde, devre arası transfer döneminin de hareketli geçeceğini görmek mümkün. Elbette ciddi puan farkı yakalayıp bu avantajını yitiren Galatasaray'da birçok şey sorgulanacaktır. Geldiğinden beri tartışma konusu olan Tudor için artık saatler sayılı.. İlk yarıyı bitireceğini bile sanmıyorum. Önümüzdeki günlerde Fatih Terim, G.Saray'ın yüzde 99 yeni hocası olacak. Başkan Dursun Özbek'in destek sözlerinin çok da inandırıcı olmadığını herkes biliyordu. Ama Allah için Tudor'a hem fırça attı hem de destek verdi. Mayıs ayında seçimler de varken Başkan Özbek'in bu boyuttaki bir liderliği kaybedip şampiyonluğu veren başkan olarak anılmak istemeyeceği ortada. Müdahale etmeme ihtimali yok.