Sıcak bir atmosferin ardından rahat bir galibiyet aldık.
Hepimizin beklentisi de zaten bu yöndeydi... Tartışmalı, sıkıntılı
ve zor günler geçirdi milli takım. Geçirmeye de devam ediyor.
Bu yaşanan gerilimin ardından kazanmak ve bu maça konsantre olmak
zordu. Fatih Terim'in özellikle Türkiye'nin geleceği olan pırıl
pırıl genç futbolcularımıza yaptığı terapiler işe yaramış.. Milli
takım üzerindeki tartışmalar biter mi bitmez mi bilmiyorum. Fakat
daha uzunca bir süre biteceğini sanmıyorum.
Sahaya dönmek lazım. Bir çok kez ifade ettiğim gibi ay yıldızlı
takım her şeyden önemli.
Kırmızı-beyaz renkler önemli..
Ancak öyle bir hale geldik ki bir milli maçın olup olmadığının
farkında olmayan büyük bir topluluk vardı dün.. Eskiden milli
maçlar sabırsızlıkla beklenirdi... Üzüntüsü de sevinci de büyük
olurdu.. Bundan uzaklaşmak bizim için en acısı olur.. Sahaya
dönmeli tamamen!. Bu gençlerde umut var. Cengiz var, Çağlar var,
Yusuf Yazıcı var, Enes Ünal var... Fenerbahçe'de kötü bir sezon
geçiren ve yerden yere vurulan Volkan Şen ile Ozan Tufan var. Dick
Advocaat'ın bir sezon yüzüne bakmadığı bu adamlar dün gollerde
başrolü oynadılar.. Volkan Şen bütün sezon skora katkısı olmadı.
Milli maçta bu katkıyı yaptı. Ozan kilolarıyla hiç gündemden
düşmedi. Demek ki oyuncuları severseniz, ilgi gösterirseniz onlar
da size bunun karşılığını verebilir.
Hasan Ali'yi de unutmayalım. Gelecek adına farklı bir milli takım
olabilir.. Kırgınlıkların, kızgınlıkların ve dargınlıkların artık
bitmesi lazım.. Türkiye'nin gözbebeği olan A Milli Takımımız'a
barış ve huzur lazım.. Gruptaki şansımız fazla değil..
Ama bir mucize olabilir..
Mucize için de bize lazım olan kenetlenmek ve bütün sorunları
bitirip önümüze bakmak.
Yakaladığımız bu genç ve yetenekli nesli de karmaşanın ve
kavgaların içine atıp boğmayalım. Yoksa bu zorlu ve engelebeli
yolculukta tünelin ucundaki ışığı bir türlü göremeyiz. Türk
futbolunun gelişmesi için Türk Milli Takım'ın hem saha içinde hem
de saha dışında huzura, kenetlenmeye, birlik ve beraberliği
ihtiyacı var.